Uncharted Drake’s Fortune İncelemesi

Uncharted Drake’s Fortune oyununun incelemesini buradan dinleyebilirsiniz.

İçerik Özeti

Uncharted 1 olarak da bilinen 2007’de çıkmış ilk Uncharted oyunu Uncharted Drake’s Fortune‘ı inceleyeceğiz.

Oyun Hakkında Bilgiler

Geliştirici: Naughty Dog
Yayımcı: Sony Interactive Entertainment
Platform: PlayStation 3, PlayStation 4, PlayStation 5
Çıkış: 19 Kasım 2007
Tür Aksyion-macera

Uncharted serisi Playstation oyunları arasında özel bir yere sahip. Çıktığı ilk on haftada on milyon kopya satmış ve inceleme sitelerinde puan rekorları kırmış bir seri. Bir kere Naughty Dog‘a dünyada tanınırlık kazandıran ilk oyun. Dolayısıyla The Last of Us efsanesinin doğmasını sağlayan da Naughty Dog’un Uncharted serisindeki başarısı ve bu seriden edindiği müthiş deneyim.

Oyunun öyküsü Naughty Dog’un sonradan çıkardığı oyunlarla özelliği olduğunu anlayacağımız üzere ayakları yere basan ve olağanüstü ögeler içerse de bunların çıkış noktasını gerçeklerden alan bir öykü.

Uncharted Drake’s Fortune’ın Hikayesi

“Kurgunun gerçeğe uygun olup olmaması mühim değil. Kurgu, kendi gerçekliğini yaratıp, ona inandırmak zorunda.” – Flaneur

Uncharted Drake’s Fortune’un hikayesi, 16. yüzyılda yaşamış Sir Francis Drake adındaki İngiliz bir korsana dayanıyor. İngiltere donanmasını da iki defa yönetme onuruna erişmiş bu korsan, dünyanın etrafını iki kere dolandığı için birçok macera ve hazine öyküsüyle de birlikte alınıyor.

Uncharted serisi de Sir Francis Drake‘in uzak torunu olduğunu söyleyen Nathan Drake‘in Sir Francis Drake’ten kalan bir yüzükteki koordinatlara doğru yola çıkıp oradaki tabutun içinde Sir Francis Drake’in günlüğünü bulmasıyla başlıyor.

Bu yolculuğu olanaklı kılan ve öncelikle yalnızca tabutla ilgili olan muhabir Elena‘nın da işe dahil olmasıyla öykünün kişi kadrosu genişliyor ve kadim dostumuz Sally ile de birlikte bir hazinenin peşinde kimi zaman bulmacalar çözerek kimi zaman da önümüze çıkan ve bizimle aynı hazineyi arayan çete elemanlarını vurarak (daha çok çete elemanlarını vurarak) ilerliyoruz.

Anlatının başlarında karton bir Amerikan aksiyonu tadı olsa da olayların ilerlemesiyle bu sorun ortadan kalkıyor ve karakterlerin kimlikleri oyuncunun belleğine oturmaya başlıyor.

Evet belki katman katman ilerleyen derinlikli ve şoke olacağınız dönüm noktaları yok ama öykü hayli sürükleyici ve oynaması keyifli.

Uncharted Drake’s Fortune’ın tanıtım görseli

Sonu itibariyle lanetlenmiş İspanyol donanması askerleri ve Nazi esintilerini bile gördüğümüz oyun, her ne kadar bazı yerlerde “vur ilerle” oyunu olarak betimlense de 2007 yılında çıkmış bir oyun olarak öyküsüyle de oyuncuyu kucakladığı için bu betimlemeyi bence hak etmiyor.

Bana sorarsanız bugün bile oynama keyfi azalmayan bir oyun. Kabul edelim hafifen İndiana Jones‘a hafiften de Tomb Raider‘a benziyor ama bu ikisini öyle güzel harmanlanmış ve öyle hoş bir mekanikle birleştirmiş ki ikisinden de ayrı benzersiz bir deneyim sunuyor.

Uncharted: Drake’s Fortune Genel Değerlendirme

Nathan Drake‘in Türkçe dublajını Okan Yalabık yapmış. İnsanın ana dilinde oyun oynaması gerçekten müthiş bir şey ve Okan Yalabık da iyi bir iş çıkarmış.

Karakterler arasındaki diyaloglar bundan sonra çıkan diğer Naughty Dog oyunlarında göreceğimiz gibi takip etmesi keyifli. İnsan keşke daha fazla laflasalar da biz de muhabbete ortak olsak diye düşünmeden edemiyor.

Nathan Drake’in sadık dostu Sally ve Drake’in oyun içinden bir görüntüsü

Oyun, üçüncü şahıs bakış açısına sahip ama ender bazı anlarda değişen ve neredeyse platforma dönen kamera açısı oyuna dinamizm katmayı başarmış. Gerçi bu nedenle bazı yerlerde oyunun kontrolleri biraz zorlaşıyor ama sorun değil.

Oyun içinden bir görüntü

Uncharted 1’in ilginç bir özelliği daha var. Kendisi Playstation kollarına getirilen titreşim özelliğinin ilk uygulandığı oyun. Hatta bu nedenle çıkış tarihi bir süre ertelenmek zorunda bile kalmış.

Oyunun kişi kadrosu

Kolay modu bile seçseniz bile oyunda nişan desteği yok sevgili okur başlarda biraz zorlandım ama alıştım. Hatta hoşuma gitti.

Özetle Uncharted Drake’s Fortune 2007’de çıkmış bir oyun için beklenmeyecek kadar çok aracı kullanma olanağı bulduğunuz nesneleri yakaladığınız hareket ettirdiğiniz ve ilklerden olmasına rağmen bu işleri hayli iyi başarmış bir oyun.

Yalnızca oyundaki vuruş hissi pek iyi değil ama ona da diyecek bir şey yok. Çıkışının üzerinden on beş yıl geçmiş oyunun vuruş hissinin neyini eleştirelim. On beş yıla rağmen değerini yitirmeden ve tekrar açıp oynayınca hala aynı keyfi veren ender işlerden biri.

Kaynaklar

https://www.patreon.com/posts/kurgu

https://en.wikipedia.org/wiki/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Francis

https://www.imdb.com/name/

https://oyunyorumlar.com/the-last