“Bilim Adamları Petri Kabındaki Bir Hücreye Oyun Oynamayı Öğrettiler” içeriğini buradan dinleyebilirsiniz.
İçerik Özeti
İçerikte kendi kendine ping pong oynamayı öğrenen bir beyin hücresini ve bu gelişmenin hangi keşiflere kapı aralayabileceğini tartışıyoruz.
Bir ya da birkaç parça hücremizi alarak bir petri kabında oluşturulan basit ve ilkel organlara organoid deniliyor. Bu organoidler sayesinde bilim adamları organların mikro yapılarını inceleyebiliyor ve yeni tedavi yöntemleri araştırabiliyorlar.
Hatta 2010’lardan sonra gelişen kök hücre teknolojisiyle insanoğlu baştan bir organ bile oluşturabiliyor ama bugünkü konumuz bununla ilgili değil. Bugünkü konumuz tek bir beyin hücresinden oluşturulmuş basit bir organoidin ping pong oyununu yapay zekadan kat be kat hızlı bir biçimde öğrenmesi ve hatasız bir biçimde oynayabilmesi.
Cortical Laboratuvar’ından Avustralyalı araştırmacılar, petri kabına koydukları bir beyin hücresine, laboratuvar ortamında ping pong oyununu oynamayı öğretti. Beyin hücresi beş dakikada oyunu hatasız oynamayı başardı. Aynı oyunu yapay zekaya öğretmekse aşağı yukarı 90 dakika alıyor.
Bilim adamları bunun için beyin hücresini mikro elektrot dizisi üzerine yerleştirdi. Ping pong topunun nerede olduğunu göstermek için de hücreye topun sağa veya sola gidişine göre elektrik sinyalleri gönderdi. Böylece beyin hücresi topu karşılamak için raketi hareket ettirecek nöronlarını ateşledi.
(kaynak)
Araştırmanın yürütücüsü Brett Kagan New Scientist‘e verdiği röportajda durumu Matrix’e benzetiyor ve beyin hücresinin kendini raket olarak gördüğünü aktarıyor. Sanal dünyanın, harekete göre gönderilen elektrik sinyalleri ile beyni beslediğini, oyunu öğrenmesini ve raketi nasıl kontrol edeceğine ilişkin deseni çıkarmasını sağladığını belirtiyor.
Bir anda hücrelerin yapay zekanın yerine alabileceğini düşünsek de Kagan araya giriyor ve açıklıyor: Organoidler oyun oynamayı öğrenebilse de oyun oynamada yapay zekadan daha iyi değil.
Araştırma birçok açıdan çok çarpıcı bence.
Yapay zekanın bir oyunu öğrenebilmesi için 5000 ralli yapması gerekirken organoidin bunu on – on beş rallide öğrenebilmesi, bilgisayar bilimiyle insan biyolojisinin kesiştiği yeni teknolojik keşiflere kapı arayacak türden.
Organoidlerin hatta tek bir beyin hücresinin bile kendi kendini organize edebileceğini gösteren çalışma, sinirbilim alanında da somut bir örnek olarak ele alınabilir.
Daha önce Düseldorftaki bir beyin organoidinin beş ay gibi bir sürede ışığa duyarlı ilkel bir göz yapısı geliştirdiği ve gördüklerini nöronlarla başka hücrelere ilettiği düşünülürse bu alan çığır açacak daha bir çok gelişmeye gebe.
İnsan okumayınca yeryüzünde bulunabilecek her şey bulundu, teknolojinin sınırlarındayız artık yeni bir şey bulunmaz zannediyor. Ancak okudukça daha yolun henüz başında olduğumuzu, politik distopyalara rağmen bilimin geleceğimizi müthiş bir refahla biçimleyeceğine inanmadan edemiyor.
Kaynaklar
https://www.newscientist.com/article/
https://www.biorxiv.org/content/