Metro 2033 oyunun incelemesini buradan dinleyebilirsiniz.
İçerik Özeti
Dmitry Glukhovsky’nin aynı adlı romanından uyarlanarak Ukrayna merkezli 4A Games tarafından çıkarılan Metro 2033’ü inceleyeceğiz.
Oyun Hakkında Bilgiler
Geliştirici: 4A Games
Yayıncı: THQ
Motor: 4A Engine
Platform: Microsoft Windows, Xbox 360, PlayStation 4, Xbox One, Nintendo Switch, Linux, OS X
Çıkış: 16 Mart 2010
Tür: Birinci şahıs nişancı, hayatta kalma, korku
Mod: Tek oyunculu
Ukrayna’nın yazılım ve oyun sektöründe özgül bir ağırlığı olduğu gerçek. Aynı şeyi Ruslar için de söyleyebiliriz. Bu durum benim hoşuma gidiyor. Yani tüm yazılım ve oyun sektörünün Amerika’da ya da birkaç seçkin ülkede olmadığını bilmek güzel. Bu ortaya çıkan işlerin zenginliğini de artıran bir durum. Yoksa yalnızca dünyanın bir bölümüne seslenen öyküler ve bakış açıları arasında sıkışıp kalmak hem oyunların sanatsal değeri hem de yazılımların niteliği adına olumsuz olur.
Teknolojiye erişim kolaylaştıkça başka başka ülkelerden de güzel işler çıktığına tanık oluyoruz. Geçenlerde Brezilya’dan açık dünya bir oyun deneyimi vadeden 171 adında özgün bir iş çıktığını görmüştük mesela. Dolayısıyla farklı ülkelerden çıkmış işler görmek hoşuma gidiyor.
Metro 2033’ün Öyküsü
Metro 2033, Dmitry Glukhovsky’un aynı adlı romanına dayanıyor. Nükleer bir savaşın ardından insanlar metrolara sığınıyor. Ancak işler ters gidiyor ve radyasyon yeryüzünde yaşamı olanaksız kılıyor. Bunun üzerine metro girişleri hava kilitleriyle kapatılıyor ve tüm insanlık metroda yaşamak zorunda kalıyor. Bir post apokaliptik öykü bağımlısı olarak bu fikrin beni çok etkilediğini ve gördüğüm en karanlık post apokaliptik öykülerden biri olduğunu söylemeliyim.
Öykü, korku gerilim ve hayatta kalma temaları üzerinde ilerlemeye başlıyor.
Ana karakterimiz Artyom, savaşta annesini kaybetmiş ve sekiz yaşında metroya sığınmış. Yirmi yıldır da metroda yaşıyor. Bu yirmi yıllık süre boyunca insanlar metroda hayatta kalmanın yolunu bulmuşlar ve aynı bir dönem Kapadokya’da olduğu gibi bu yer altı şehirlerini evleri bellemişler. Ancak işler sanıldığı kadar güllük gülistanlık değil. Yeryüzündeki canlılar radyasyon nedeniyle değişime uğruyorlar ve yeni mutantlar ortaya çıkıyor. İnsanlar anomaliler yaşamaya, halüsinasyonlar görmeye başlıyorlar. En sonunda insanlığı tehdit eden yeni bir mutant ortaya çıktığı için de biz bu tehditi ortadan kaldırmak ve insanlığın umudunu sürdürmesini sağlamak adına metroda bir yolculuğa çıkıyoruz.
Metro tünelleri tehlikeli. Metro durakları aynı şehir devletleri gibi farklı siyasi otoriteler tarafından yönetiliyor. Düşman bir devletle, haydutlarla ya da mutantlarla karşılaşma olasılığınız var. Oyun vadettiği 7 – 8 saat boyunca bu gerginliği her anında sizlere hissettirmeyi başarıyor.
Metro 2033’ün Genel Değerlendirmesi
Oyunun başlangıcı bütün bu Ukrayna üretimine rağmen fazla Amerikanvari duruyor ve oyuncuyu öyküye katmakta biraz yetersiz kalmış. Bir anda insanlığın kaderini elimizde buluyoruz. Klişe olsa da aslında fikir olarak vurucu ama ağır ağır açılmadığı için Artyom’la başlangıçta derinlikli bir özdeşim kuramıyoruz.
Oyunun bazı bölümlerinde tek başımıza bazı bölümlerinde bir yol arkadaşıyla bazı bölümlerinde de arayışımıza destek çıkan bir ekiple oynuyoruz. Bu ilerleyiş mantığı çok güzel olmuş. Sizi gerip gerip gevşeten bir deneyim sunuyor.
Atmosfer muhteşemin de ötesinde. Öykü yer yer tesadüflerle örülmüş çizgisel yapısına rağmen o muhteşem metro şehirleri ve dallanıp budaklanan yollarla sırıtmıyor. Silahlar bile post apokaliptik evrene uygun biçimde hem bilindik ürünlerle hem de metrodaki koşulların el verdiği ölçüde ortaya konmuş yeni ürünlerle dolu. Mermilerinizi aynı zamanda bu silahları satın almak ve modifiye etmek için de para gibi kullanabiliyorsunuz.
Oyunun akışına sekte vuran tek şey, yer yer yeryüzüne çıktığımızda ya da havalandırması çalışmayan bir alanda takmak zorunda olduğumuz gaz maskemizin filtrelerinin süresi. Sürekli olarak ne kadar gaz maskesi filtrenizin kaldığını takip etmeniz ve bunun için her dolabı çekmeceyi kontrol etmeniz gerekiyor. Bu durum Metro 2033’ün hayatta kalma oyunu olduğunu iliğine kadar hissettiriyor ancak bir yerde filtrenizin süresi biter ve on saniye önce de otomatik kayıt devreye girmişse bir bug’ın içine düşüyorsunuz. Kimileri bunu gaz maskesini çıkar tak yaparak çözmüşler ama eğer o kadar da süreniz yoksa bölümü baştan oynamak zorunda kalıyorsunuz. Bu da oyun akışını biraz sekteye uğratıyor..
Oyunun sonlarına doğru birkaç defa bölümleri geçemediğim için daha önce oynayıp bitirmiş insanların videolarına bakmak zorunda kaldım ama bu büyük bir sorun değil. Ben genel olarak oyunu – özellikle atmosferi – baya beğendim sevgili okur. Devam oyunlarını oynamak için sabırsızlanıyorum. Bu arada oyunda şirketin kendi ürettiği 4A Engine adında bir oyun motoru kullanıldığını, aynı motorun daha sonra da S.T.A.L.K.E.R’da da kullanıldığını belirtelim.
Not
Ben Metro 2033’ü, 2014 de çıkmış ve büyük beğeni toplamış yeniden üretim Redux sürümüyle oynadım. 2010 yılında çıkmış bir oyunu oynamak bu sürüm sayesinde gerçekten daha akışkan ve keyifli bir deneyim haline gelmiş.
Kaynaklar
https://store.steampowered.com
Metro 2033 İncelemesi
Kısaca Görüşüm
Dmitry Glukhovsky’in romanından üretilmiş post apokaliptik bir hayatta kalma mücadelesi. Mutlaka oynanması gerekir.