Horizon Zero Dawn’ın incelemesini buradan dinleyebilirsiniz.
İçerik Özeti
Post apokaliptik senaryoya sahip bir açık dünya oyunu olan Horizon Zero Dawn’ı inceleyeceğiz.
Oyun Hakkında Bilgiler
Geliştirici: Guerrilla Games
Yayıncı: Sony Interactive Entertainment
Platform: PlayStation 4, Windows
Çıkış: 28 Şubat 2017
Tür: Aksiyon-roleplay
Mod: Tek oyunculu
İlk bakışta, tamam harika bir atmosferin içine bu atmosferle zıtlık oluşturacak biçimde gezen ölümcül robotlar eklemişler. Gençler için basit ve ilgi çekici bir oyun olabilir ama benim gibi oyunlara yazınsal yapıtlar gözüyle bakan biri için saçma sapan bir iş diye düşündüm.
Bir türlü çözülmeyen gizemler nedeniyle ilk birkaç saat içinde ön yargılarımı kırmakta da zorlandım ama resmen nasıl klasik bir yazınsal yapıt okurunu seçerse, iyi bir oyunun da bazen oyuncusunu seçtiğini gördüm. Yavaş yavaş aydınlanan gizemler beni oyun tarihinin belki de en derinlikli bilimkurgu öykülerinden biriyle karşılaştırdı.
Şimdi gelin çıktığı günden bu yana 10 milyonun üzerinde satmış Horizon Zero Dawn’ın öyküsüne, daha doğrusu oyunda deneyimlediğimiz zamandan önceki zamanda olanlara yakından bakalım. Çünkü oyundan aldığımız keyfi artırmak için bunların bazılarını bilmemiz şart.
Horizon Zero Dawn’ın Hikayesi
Her büyük anlatı, büyük bir olayı anlatır ve bunu yaparken de kökünü eskil metinlerden alır. Horizon Zero Dawn da öyle. Kutsal metinlerde ve destanlarda sıklıkla söz edilen yok oluş motifine yaslanıyor. Anlattığı öyküyü de bu yok oluştan yüzlerce yıl sonra başlatıyor.
Oyun 3040 yılında geçiyor. Eski dünya olarak geçen ve yok olan dünya ise bizim bugün üzerinde yaşadığımız dünyadan başkası değil.
Yok oluşumuz, bugün hiçbir politikacının ciddiyetle üzerine eğilmediği, eğildiyse de içselleştiremediği ve gereken düzenlemeleri yapamadığı küresel ısınma sorunu ve yapay zeka çalışmaları nedeniyle gerçekleşiyor.
Oyunda hızla değişen dinamik bir mevsim döngüsü var.
2040 yılında iklim değişikliklerinin yıkıcı etkileri hepten insanlığı etkilemeye başlayınca, büyük devletlerin ortak girişimiyle dünya dışı gezegenlerde yaşam aramak için yola çıkılıyor. Ancak bu çabalar, dünyanın yaşadığı ekonomik krizler ve yapay zeka nedeniyle işsiz kalan insanların oluşturduğu toplumsal sorunlar nedeniyle yeterli kaynak ayrılamadığı için son buluyor.
Kalıp sorunu gezegenimizde çözmeye karar veriyor, küresel ısınmanın çözümü için yapay zekayla desteklenmiş robotlardan yararlanmaya başlıyoruz.
Ancak yapay zeka teknolojisindeki gelişmeden çekinen politikacılar, robotların bilinçlerinin belirli bir seviyesiyle sınırlandırılması gerektiğini söylüyor ve bunu kanunlaştırıyorlar. Hal böyle olunca bir anda devletlerin kendilerine köle yapay zeka sistemleri üretmesinin önü açılıyor.
Ordulardaki askerler yapay zekaya sahip robotlarla değiştiriliyor. Hatta ülkeler arasında yalnızca robotların çarpıştığı savaşlar meydana geliyor. Her şey otomatize bir hale getiriliyor.
Aslında gerçekten de bugün geldiğimiz nokta buna hayli yakın. Bakın aşağıdaki videoda sonunda eline silah verilen bir robot var. Şimdilik viral bu videoyu şakalaşmak için birbirimize atıyor olabiliriz, robot üreten şirketler üst üste bildiriler yayımlamış olabilir ama ok yaydan çıktı.
Oyunumuzun öyküsüne dönelim. Yapay zekadan çokça yararlandığımız tam da bu noktada girişimci Ted Fargo ve Dr. Elisabeth Sobeck’in yolları kesişir. Ted’in şirketinin çatısı altında küresel ısınmayı engellemek için çabalayan yeşil robotlar üretilmeye başlanır.
Yeşil robotların başarısı Ted Fargo’nun yıldızını o kadar parlatır ki şirketi dünyanın trilyonlarca dolar değere ulaşan ilk şirketi olur. Ted bir yerde elbette savunma sanayisinin de ilgisini çeker. Teklif edilen paralar ve gelen saygınlıkla birlikte, şirketin üretim alanını da askeri işlere doğru kaydırır. Ancak Dr. Elisabeth Sobeck bu gelişmelerden memnun olmaz ve şirketten ayrılır.
Ted, onlarca farklı ülkeye yapay zekaya sahip onlarca farklı silah ve robot satar. Biyoyakıtla kendini besleyen ve kendi kendini kopyalayabilen robotlar üretir.
Oyun içi görüntülerden biri
Beklenen olur. Kendi kendini kopyalayabilen bu robot ünitelerinden biri ile bir gün iletişim kesilir. Tekrar iletişim kurulduğunda ise verilen emirleri yerine getirmedikleri görülür. Kendi kendini kopyalama ve biyoyakıt üretme başarımına sahip bu robotlar, canlıları tüketerek biyoyakıta ulaşır ve kontrolsüz bir biçimde çoğalmaya başlar.
Ted, acilen yeşil robotların mucidi Dr. Elisabeth Sobeck’i çağırır ve durumu ona anlatır. Hala durumu yalnızca bir iletişim arızası olarak görmektedir. Dr. Elisabeth Sobeck duydukları karşısında şoke olur. Ted’i durumun ciddiyetini anlamamakla suçlar. En yüksek makamlara kadar çıkar ve robotların durdurulmasının olanaksız olduğunu, sürekli kendilerini kopyaladıkları için onlarla savaşmanın yersiz olduğunu, nitekim onlarla savaştıkça yapay zekanın hareketlerimizi öğrenerek daha büyük bir beceriyle bizi alt etmeye başlayacağını, eğer bir biçimde önlem almazsak dünyanın 15 ay zamanının kaldığını anlatır.
Yöneticiler robotların durdurulmasının bir yolu olması gerektiğini düşünürler. Dr. Elisabeth Sobeck evet durdurmanın olanaklı olduğunu ama robotların iletişim ağının şifreli olduğunu ve bu şifreyi kırmanın 30 ila 60 yıl arası alacağını dolayısıyla kalan 15 ayın yeterli olmayacağını anlatır.
Yetkililerden sorunun alternatif her çözümü için tam yetki alır. Bunun üzerine insanlık tamamen yok olduktan sonra, dünya tekrar yaşanabilir bir hale gelince yaşamı yeniden canlandıracak bir proje tasarlar. Bu projenin sorumluluğunu da Gaia adında bir yapay zekaya verir.
Bu yalnızca bir görsel değil oyunda gerçekten bu kadar muhteşem bir atmosfer var.
Bir takım embriyoları dondurarak yer altına inşa edilecek depolara saklayıp, Gaia’nın çabasıyla gezegen tekrar yaşanabilir bir yer haline gelince insanların, bu büyük yok oluştan sonra tekrar gezegene hükmedeceği bir devrin başlamasını umar.
Gaia’nın sahip olduğu bir çok bileşen var. Bunlardan biri Apollo söz gelimi. O güne kadar medeniyetin tüm birikimini kendinde barındıran ve insanlar tekrar dünyada yaşamaya başladıklarında onlara kaldıkları yerden devam etme olanağı sunacak bir kütüphane. Başka birisi ise Gaia iklimi normale döndürmede başarısız olursa tüm mikroorganizmaları öldürmek ve Gaia’ya yeniden başlama olanağı vermek için görevlendirilen Hades mesela.
Devamındaki olaylar ise çarpıcı Dr. Elisabeth Sobeck projenin tamamlanmasına az kala ölüyor. Ted Fargo sanrılar içinde kötü bir nesil olduklarını ve bu mirası bir sonraki nesle bırakmanın onları da kendileri gibi insanlara dönüştüreceğini düşünerek Apollo’yu siliyor. Bu nedenle robotların yanında ilkel kabileleri görüyoruz.
Kıyafetlerinden silahlarına kadar özelleştirebildiğimiz ana karakterimiz Aloy.
Her şeye rağmen Gaia 80 – 90 yıl gibi bir sürede şifreleri kırıyor ve makineleri kapatıyor. Yeryüzü birkaç yüzyıl içinde insanların yaşayabileceği bir yer haline geliyor. İnsanlar yapay zeka tarafından temel hayatta kalma yollarını öğrenerek büyütülüyor ama Ted Fargo Apollo’yu sildiği için medeniyet ilkel kabilelerden ileri gidememiş durumda.
Tallneck adı verilen etrafı keşfetmemizi sağlayan bir robot ve yanında zararlı devasa bir başka tür.
Oyun burada başlıyor. 3020 yılında durduk yere gelen bir sinyal ile hiçbir neden yokken bir anda Hades etkinleştiriliyor ve gezegendeki tüm yaşamı kaldırmak için harekete geçiyor.
Bu işte bir sorun olduğunu anlayan Gaia ise her şeyin yolunda olduğunu bildiği için önce bu tarz durumlarla mücadele etmesi için Aloy’u ortaya çıkarıyor. Hades’i yok etmek üzere kendi de yok olacak olmasına rağmen reaktörünü patlatıyor. Ancak Hades ürettiği bir virüsle bu patlamadan kaçmayı başarıyor. İşte oyundaki ana kahramanımız Dr. Elisabeth Sobeck’in bir çeşit kopyası olan Aloy, Hades’e karşı mücadelesine böyle başlıyor. Bu işte insanların parmağı olduğunu keşfediyor.
Horizon Zero Dawn Genel Değerlendirme
Bizler artık bir oyunda 4K grafikler, HDR’li ekranlar, tıpkı gerçekmiş gibi ortamlar istemiyoruz yalnızca. İşin en başından beri iyi öyküler istiyoruz. Teknik yanları da iyi olursa ne ala ama özellikle iyi öyküler istiyoruz. Oyun oynamak odaklanıp saatlerimizi geçirdiğimiz bir terapi bizim için. Her halukarda bu deneyimin keyifli olmasını arzu ediyoruz.
Horizon Zero Dawn tanıtım görsellerinden biri
Horizon Zero Dawn, benim uzun süredir deneyimlediğim en ikna edici ve deneyimlemesi keyifli bilimkurgu öykülerinden birine sahip.
Yalnızca oyuna girdiğimiz andan itibaren birçok gizemle yola çıkmamız ve bazı gerçeklerin aydınlanmasının fazla zaman alması öykünün sizi içine almasını biraz zorlaştırıyor ve geciktiriyor. Ama içine alınca da tüm benliğinizi sarıyor. Belki oyuna girmeden önce öykünün arka planı biraz olsun açıklansa böyle bir sorun olmazdı.
Dövüş mekanikleri kimi oyuncularca eleştirilmiş ama ben belki de oyun çıktıktan çok sonra oynadığım için – sanırım güncellemelerle ilgili- dövüş mekanikleri ile ilgili bir sorun yaşamadım.
Diyaloglar seçimli bir yapıda ve bazıları gerçekten çok uzun. Türü bilen biri olarak uzun diyalogları severim ancak Horizon Zero Dawn için bu kimi yerlerde temponun düşmesine neden olmuş ve bazı noktalarda öykünün ilerleyişine de hizmet etmiyor.
Üçüncü kişili bakış açısına sahip kamera açısı da bana biraz yakın geldi keşke ayarlardan biraz uzaklaştırabilseydik ama onun dışında gerçekten 40 saate yakın oyun süresiyle, daha fazla ok taşımak için avlamam gereken hayvanlar, toplamam gereken bitkilerle, derinlikli öyküsüyle Horizon Zero Dawn iyi bir oyun.
Guerilla Games’in 2017 yılında çıkardığı oyun artık Playstation Plus aboneleri için de ücretsiz. İsterseniz PC versiyonu bile çıktı.
Kaynaklar
Horizon Zero Dawn İncelemesi
-
Anlatı
-
Kurgu
-
Atmosfer
-
Sürükleyicilik
-
Oynanış
Kısaca Görüşüm
Horizon Zero Dawn, belki oyuncuyu hemen içine almakta ve öyküye ikna etmekte gecikiyor ama bunu başarınca da son yılların en sıradışı bilimkurgu öykülerinden biriyle karşılaşıyorsunuz.